Gönderen Kurşun Kalem / 1 Haziran 2017 Perşembe / Yorum Yok / Yaşam
Hazır çorbalar sağlıklı mı?
MÜMSAD Başkanı Yurdagül, "Bilinenin aksine hazır çorbalarda katkı maddesi yoktur" dedi.
Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Başkanı Metin Yurdagül, hazır çorbalarda katkı maddesi bulunmadığını, ürünlerin uzun süre saklanabilmesi ve koruyuculuğunu sürdürmesinin nedeninin, yapım aşamasında uygulanan kurutma yöntemi olduğunu belirtti.
Yurdagül, Türkiye'de son yıllarda gıda üzerinde spekülasyon yapıp, negatif söylemlerde bulunanların prim yapar hale geldiğini söyledi.
Gıda konusunda "iyi" demenin pek dikkati çekmediğini ancak "kötü ve zararlı" denildiğinde herkesin ilgisini çektiğini belirten Yurdagül, bu söylemleri üretenlerin, aslında insanların sağlığıyla oynadığının farkında olmadığını dile getirdi.
Dernek olarak gıdada bilgi kirliliği ile yıllardır mücadele ettiklerini aktaran Yurdagül, "Amacımız doğruları anlatmak. Örneğin ortalıkta 'zararlı' diye tabir edilen margarin, 147 yıllık bir ürün. Son 10 yılda Türkiye'de margarinin durumu, Avrupa ve ABD'den de daha ileri noktalara geldi. Margarin, bilinenin aksine tamamen bitkisel yağlardan üretilir" diye konuştu.
"Ürünlerin su aktivitesi 0,2'nin altına indirilir"
Yurdagül, bilgi kirliliğine maruz kalan paketli gıdalardan birinin de hazır çorbalar olduğunu vurguladı.
Çorbanın tarihinin 10 bin yıl öncesine dayandığını anlatan Yurdagül, margarin gibi hazır çorba konusunda da spekülasyonlar yapıldığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Bilinenin aksine hazır çorbalarda katkı maddesi yoktur. Uzun süre saklanabilmesi ve koruyuculuğunu sürdürmesinin nedeni, ürün hazırlanırken uygulanan kurutma yöntemidir. Kurutma yöntemi dünyada bin yıllardan beri bilinen en basit ve en iyi saklama yöntemidir. Şimdi bu teknolojik koşullarda yapılıyor. Çorba yapmak istenilen ürünün içerisindeki su mikrobiyolojik kirlenmeye sebep olmadan kurutulursa, bu ürün uzun süre muhafaza edilebilir. Hazır çorbanın mantığı da budur. Ürünler, hijyenik ortamda sıcak havayla fırından geçerek kurutulur. Kurutma aşamasında ürünlerin su aktivitesi 0,2'nin altına indirilir. Zaten mikrobiyolojik bozulmayı yapan sudur. Su olmayınca da haliyle ürün bozulmaz ve bu şekilde hazır çorbalar içerisinde hiçbir koruyucu madde olmadan 2 yıl dayanabilmektedir."
"Bulyon da aynı mantıkla hazırlanır"
Yurdagül, endüstrinin gelişmesiyle hazır çorba, bulyon ve harçların tüketiciye kolaylık sağladığını söyledi.
Bulyonun, tavuğun içerisindekilerin konsantre edilmiş hali olduğunun altını çizen Yurdagül, "Bulyon da aynı çorba mantığıyla hazırlanır. Bu konuda endişe edilecek bir şey yok. Dikkat edilmesi gereken tek şey, aldığınız ürünün merdiven altı üretim olup olmaması. Çünkü bilinen markaların endişe edilecek şeyler yapması mümkün değil" dedi.
Gıda katkı maddeleri hakkında doğru bilinen yanlışlar olduğunu belirten Yurdagül, "E kodlu katkı maddeleri sağlığa zararlıdır" inanışının doğru olmadığını aktardı.
Katkı maddelerinin uluslararası bir sistemle numaralandırıldığını anlatan Yurdagül, "Numaranın başında bulunan E harfi Europe sözcüğünün ilk harfidir. Bir katkının E kodu taşıması bu katkının üzerinde tüm güvenlik çalışmalarının tamamlandığını ve AB tarafından onaylandığını gösterir. Katkı maddelerinin uygun kullanıldığından gıda etiketlerini okuyarak emin olunur" ifadelerini kullandı.
AA
Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Başkanı Metin Yurdagül, hazır çorbalarda katkı maddesi bulunmadığını, ürünlerin uzun süre saklanabilmesi ve koruyuculuğunu sürdürmesinin nedeninin, yapım aşamasında uygulanan kurutma yöntemi olduğunu belirtti.
Yurdagül, Türkiye'de son yıllarda gıda üzerinde spekülasyon yapıp, negatif söylemlerde bulunanların prim yapar hale geldiğini söyledi.
Gıda konusunda "iyi" demenin pek dikkati çekmediğini ancak "kötü ve zararlı" denildiğinde herkesin ilgisini çektiğini belirten Yurdagül, bu söylemleri üretenlerin, aslında insanların sağlığıyla oynadığının farkında olmadığını dile getirdi.
Dernek olarak gıdada bilgi kirliliği ile yıllardır mücadele ettiklerini aktaran Yurdagül, "Amacımız doğruları anlatmak. Örneğin ortalıkta 'zararlı' diye tabir edilen margarin, 147 yıllık bir ürün. Son 10 yılda Türkiye'de margarinin durumu, Avrupa ve ABD'den de daha ileri noktalara geldi. Margarin, bilinenin aksine tamamen bitkisel yağlardan üretilir" diye konuştu.
"Ürünlerin su aktivitesi 0,2'nin altına indirilir"
Yurdagül, bilgi kirliliğine maruz kalan paketli gıdalardan birinin de hazır çorbalar olduğunu vurguladı.
Çorbanın tarihinin 10 bin yıl öncesine dayandığını anlatan Yurdagül, margarin gibi hazır çorba konusunda da spekülasyonlar yapıldığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Bilinenin aksine hazır çorbalarda katkı maddesi yoktur. Uzun süre saklanabilmesi ve koruyuculuğunu sürdürmesinin nedeni, ürün hazırlanırken uygulanan kurutma yöntemidir. Kurutma yöntemi dünyada bin yıllardan beri bilinen en basit ve en iyi saklama yöntemidir. Şimdi bu teknolojik koşullarda yapılıyor. Çorba yapmak istenilen ürünün içerisindeki su mikrobiyolojik kirlenmeye sebep olmadan kurutulursa, bu ürün uzun süre muhafaza edilebilir. Hazır çorbanın mantığı da budur. Ürünler, hijyenik ortamda sıcak havayla fırından geçerek kurutulur. Kurutma aşamasında ürünlerin su aktivitesi 0,2'nin altına indirilir. Zaten mikrobiyolojik bozulmayı yapan sudur. Su olmayınca da haliyle ürün bozulmaz ve bu şekilde hazır çorbalar içerisinde hiçbir koruyucu madde olmadan 2 yıl dayanabilmektedir."
"Bulyon da aynı mantıkla hazırlanır"
Yurdagül, endüstrinin gelişmesiyle hazır çorba, bulyon ve harçların tüketiciye kolaylık sağladığını söyledi.
Bulyonun, tavuğun içerisindekilerin konsantre edilmiş hali olduğunun altını çizen Yurdagül, "Bulyon da aynı çorba mantığıyla hazırlanır. Bu konuda endişe edilecek bir şey yok. Dikkat edilmesi gereken tek şey, aldığınız ürünün merdiven altı üretim olup olmaması. Çünkü bilinen markaların endişe edilecek şeyler yapması mümkün değil" dedi.
Gıda katkı maddeleri hakkında doğru bilinen yanlışlar olduğunu belirten Yurdagül, "E kodlu katkı maddeleri sağlığa zararlıdır" inanışının doğru olmadığını aktardı.
Katkı maddelerinin uluslararası bir sistemle numaralandırıldığını anlatan Yurdagül, "Numaranın başında bulunan E harfi Europe sözcüğünün ilk harfidir. Bir katkının E kodu taşıması bu katkının üzerinde tüm güvenlik çalışmalarının tamamlandığını ve AB tarafından onaylandığını gösterir. Katkı maddelerinin uygun kullanıldığından gıda etiketlerini okuyarak emin olunur" ifadelerini kullandı.
AA
Related Posts
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder