Gönderen Kurşun Kalem / 8 Temmuz 2018 Pazar / Yorum Yok / Kadın Sağlığı
Kadına şiddet suçlarını engellemek için neler yapılabilir?
Uzman Pisikolog Mahir Efe Falay, son günlerde kadınlara yönelik artan cinsel saldırılar hakkında konuştu.
Kadınlara yönelik özellikle cinsel içerikli saldırıların artışındaki sebepleri açıklayan Falay, "Psikoloji açısından bakılınca bu soruya rahatça cevap verilebilir. Çok nettir ki yıllar kuşaklar boyu artan ve son bir kuşaktır da çeşitli dinamiklerle bastırılan cinsellik güdüsü kontrollü şekilde dışa vurulamadığı için bu şekilde sonuçlanma görülmektedir.
Durumun ironik tarafı da şudur ki cinsellik hem evrensel olarak tüm insanların yemek-içmek gibi bir ortak noktasıdır hem de yüzyılın başlarında Sigmund Freud'un söylediği gibi "İnsan doğasının temelindeki iki dürtüden biridir'. Ancak eskiden beri gelen ve son yıllarda daha da artan baskı da açıktır.
Bir dürtüye (veya enerjiye) baskıysa hayatın diğer alanlarında görünüşte alakasız görünen şekillerde dışavurumlara götürür. Enerji kaybolmaz, sadece şekil değiştirir."
Bu saldırıların toplumu, özellikle kadınları nasıl etkilemekte olduğunu anlatan Uzman Mahir Efe Falay, şunları söyledi: "Saldırılar ve çoğunun ciddi bir ceza almamasının kadınların güvenlik hissini düşürmektedir. Dışarıda olma, özgürce istediğini yapma açısından da kısıtlamaktadır. Bunun yanında cezaların hem çoğu zaman yetersiz hem de zaman zaman erkek egemenliği yönünde sonuçlanan davalar "haksızlık hissi" yaşatmaktadır. Ayrıca ciddi manada olumsuz model oluşturulmaktadır. Zira çocukların hayatı öğrenmesinde ve düşüncelerini şekillendirmede gördükleri de etkilidir. Ve hâlihazırda pek çok yerde pozitif ayrımcılık yaşayan kadınların böylesine şiddetle karşılaşması çocuklar ve gençlerin algılarının karışmasına neden olabilmektedir."
Kadına yönelik cinsel içerikli şiddet suçlarını engellemek için kısa ya da uzun vadede neler yapılabileceği hakkında bilgi veren Falay, sözlerine şöyle devam etti:
"Engelleme isteniyorken kısa vadede sonuçlanabilecekler kadar uzun vadeli çözümler de kabul edilmelidir. Örneğin toplumda şu ana kadar yerleşmiş algı ile çalışılıp bu yoldaki mitleri kırmak için gerekli adım atılabilir. Mesela okullara fizyolojik gelişimle orantılı olarak "Cinsel Sağlık" dersi konulabilir. Bu sayede gençler hem kendi cinsine hem de karşı cinsine dair meraklarını en güvenli ve kontrollü şekilde karşılayabilecektir. Kısa vadeli çözümlerse özellikle hukuk alanında bu tip suçlar konusunda yapılacak iyileştirmelerle gerçekleştirilebilir. Eğer suç yarattığı fiziksel - psikolojik hasar ölçüsünde "gerçek" bir ceza ile karşılanırsa o suçu işlemekten kaçınılır ve tekrarlanma ihtimali düşer. Kimse özgürlüğünün hayatını bitirecek ölçüde kısıtlanmasını istemeyecektir."
Uzman Psikolog Mahir Efe Falay, son günlerde kadınlara yönelik cinsel saldırılar hakkında sözlerini şöyle bitirdi:
"Kadınlara yönelik şiddeti, yani fiziksel veya cinsel saldırıları bitirmek için tek bir çözüm olmayacağı aşikârdır. Yapılması gereken, şiddetin iki tarafından da planlı olarak adım adım ilerlemektir. Bunun için de şiddetin iki türünün de psikolojik boyutu ihmal edilmemelidir."
Kadınlara yönelik özellikle cinsel içerikli saldırıların artışındaki sebepleri açıklayan Falay, "Psikoloji açısından bakılınca bu soruya rahatça cevap verilebilir. Çok nettir ki yıllar kuşaklar boyu artan ve son bir kuşaktır da çeşitli dinamiklerle bastırılan cinsellik güdüsü kontrollü şekilde dışa vurulamadığı için bu şekilde sonuçlanma görülmektedir.
Durumun ironik tarafı da şudur ki cinsellik hem evrensel olarak tüm insanların yemek-içmek gibi bir ortak noktasıdır hem de yüzyılın başlarında Sigmund Freud'un söylediği gibi "İnsan doğasının temelindeki iki dürtüden biridir'. Ancak eskiden beri gelen ve son yıllarda daha da artan baskı da açıktır.
Bir dürtüye (veya enerjiye) baskıysa hayatın diğer alanlarında görünüşte alakasız görünen şekillerde dışavurumlara götürür. Enerji kaybolmaz, sadece şekil değiştirir."
Bu saldırıların toplumu, özellikle kadınları nasıl etkilemekte olduğunu anlatan Uzman Mahir Efe Falay, şunları söyledi: "Saldırılar ve çoğunun ciddi bir ceza almamasının kadınların güvenlik hissini düşürmektedir. Dışarıda olma, özgürce istediğini yapma açısından da kısıtlamaktadır. Bunun yanında cezaların hem çoğu zaman yetersiz hem de zaman zaman erkek egemenliği yönünde sonuçlanan davalar "haksızlık hissi" yaşatmaktadır. Ayrıca ciddi manada olumsuz model oluşturulmaktadır. Zira çocukların hayatı öğrenmesinde ve düşüncelerini şekillendirmede gördükleri de etkilidir. Ve hâlihazırda pek çok yerde pozitif ayrımcılık yaşayan kadınların böylesine şiddetle karşılaşması çocuklar ve gençlerin algılarının karışmasına neden olabilmektedir."
Kadına yönelik cinsel içerikli şiddet suçlarını engellemek için kısa ya da uzun vadede neler yapılabileceği hakkında bilgi veren Falay, sözlerine şöyle devam etti:
"Engelleme isteniyorken kısa vadede sonuçlanabilecekler kadar uzun vadeli çözümler de kabul edilmelidir. Örneğin toplumda şu ana kadar yerleşmiş algı ile çalışılıp bu yoldaki mitleri kırmak için gerekli adım atılabilir. Mesela okullara fizyolojik gelişimle orantılı olarak "Cinsel Sağlık" dersi konulabilir. Bu sayede gençler hem kendi cinsine hem de karşı cinsine dair meraklarını en güvenli ve kontrollü şekilde karşılayabilecektir. Kısa vadeli çözümlerse özellikle hukuk alanında bu tip suçlar konusunda yapılacak iyileştirmelerle gerçekleştirilebilir. Eğer suç yarattığı fiziksel - psikolojik hasar ölçüsünde "gerçek" bir ceza ile karşılanırsa o suçu işlemekten kaçınılır ve tekrarlanma ihtimali düşer. Kimse özgürlüğünün hayatını bitirecek ölçüde kısıtlanmasını istemeyecektir."
Uzman Psikolog Mahir Efe Falay, son günlerde kadınlara yönelik cinsel saldırılar hakkında sözlerini şöyle bitirdi:
"Kadınlara yönelik şiddeti, yani fiziksel veya cinsel saldırıları bitirmek için tek bir çözüm olmayacağı aşikârdır. Yapılması gereken, şiddetin iki tarafından da planlı olarak adım adım ilerlemektir. Bunun için de şiddetin iki türünün de psikolojik boyutu ihmal edilmemelidir."
Etiketler:
Kadın Sağlığı
Related Posts
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder