Gönderen Kurşun Kalem / 5 Eylül 2013 Perşembe / Yorum Yok / Manşet , sağlıklı yaşam
Kendinizi kötü mü hissediyorsunuz?
Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan son yazısında okurlarına  'hastalık hastalığı' ile ilgili önemli ipuçları sunuyor. Tezcan hastalığı;  "Kişinin bedensel bir hastalığı olmadığı halde ciddi bir bedensel rahatsızlığa  yakalandığı endişesiyle hekim hekim dolaşması" olarak tanımlıyor.
Hipokondriazis Nedir?
Kişinin bedensel bir hastalığı olmadığı halde ciddi bir  bedensel rahatsızlığa yakalandığı endişesiyle hekim hekim dolaşığı somatoform  bozukluk tipidir. Belirtiler söz konusudur.
Hipokondriak Sadece Hipokondriaziste mi  Bulunur?
Hipokondriak belirtiler; ruhsal çökkünlük, şizofreni,  paranoid bozukluk ve başka nevrotik bozukluklarda sık görülebilir.  Hipokondriaziste; temel patoloji kişinin ilişkilerine, yaşam koşullarına bağlı  olan ancak bedene aktarılmış ve bedensel hastalık uğraşlarına dönüşmüştür  bunaltıdır.
Sık Görülen Bir Hastalık mıdır?
Prevalansı:%4-9 olup, bu hastalar psikiyatri dışı  hekimlere giderler; hekim hekim dolaşırlar.
Hangi Yaşlarda Başlar?
Genç yaşta başlamakla (20-30 yaş arası) birlikte, 40-60  yaşları arasında da sık görülür. Hastaların %80'inde depresif bozukluk veya YAB  vardır. Kadında ve erkekte aynı orandadır. Gelişmekte olan toplumlarda  hipokondriazis ve başka tür somatoform bozuklukların daha sık görüldüğü  bildirilmektedir.
Ülkemizde Sık Karşılaşılan Bir Sorun  mudur?
Ülkemizde de sıklıkla karşılaşılan bir bozukluktur.  Hipokondriak hastalarda II. eksende; obsesif kompulsif, narsisistik, histrionik  kişilik bozuklukları da sıktır.
Oluş Nedeni:
Bilinç dışı çatışmalar nedeniyle ortaya çıkan bunaltıya  karşı (displacement) savunma düzeniyle somatizasyon belirtileri ortaya çıkar.  Klasik psikanalitik görüşe göre çatışmanın kaynağı: Oedipal saplantılar ve  iğdişilik korkularıdır. Hastalığın oluşmasında ve süregenleşmesinde iyatrojenik  etkenlerin rolü de büyüktür.
Klinik Özellikleri Nedir?
Genel Görünüm ve Dışa Vuran Davranışlar:
Sıklıkla bedenine dokunur, bastırır. Elinde bir torba  ilaç ya da çeşitli reçeteler ve tetkiklerle, zaman zaman şikayetlerini  yazdıkları bir kağıttan şikayetlerini okuyarak (liste belirtisi) hekim hekim  dolaşırlar.
Duygulanım:
İleri derecede endişelidirler. Endişeleri bir  hastalığın olduğu ya da olabileceği, hekimlerin rahatsızlığını anlamadığı  düşüncesine dayanır. Şikayetleri dışında Dünyayı umursamaz gibidirler, hep  hastalık ile uğraşırlar.
Bilişsel Yetiler:
Dikkati hastalık üzerine yönelmiş olduğundan başka  sorunlara kendini veremez
Düşünce:
Düşünce sürecinde belirgin bozukluk yoktur. Hastanın  düşünce içeriği hastalık kuşkuları ve kaygıları ile doludur. Bedenin çeşitli  bölgelerindeki bir ağrıya, duyuya aşırı dikkat ve merak vardır.
Fizik ve Fizyolojik Belirtiler:
Çarpıntı, üşüme, terleme, ellerde hafif uyuşmalar,  soluk alma güçlüğü, çabuk yorulma, uyku bozukluğu sıktır.  Hastalar  kendilerini genel olarak çok hasta gördüklerinden dolayı dinlenmek, yatakta  yatmak, kendilerini ağır işe sokmamak eğilimi gösterirler. Bu hastalar  dinlendikçe, yatakta yattıkça şikayetleri artar.
Hastanın yakınmalarının dışında yaşam olayları ile  ilgilenmemesi önemli bir ayırıcı belirtidir. Gerçek bir kalp, kanser, mide  hastası genel olarak hastalığını düşündüğü kadar başka konuları da düşünür.  Ayrıca, hekimin verdiği güvenceler kendisini rahatlatır.
Psikofizyolojik Bozukluklar:
Bu hastalıklarda asıl organik patoloji saptanır.  Oldukça belirgin bunaltı da vardır. Ağır hastalık saplantıları ve kuşkularının  bulunuşu ile tanıya gidilir.
Somatizasyon ve Konversiyon Bozuklukları:
Genellikle bunaltının az olması, hekim hekim dolaşan  özel bir yaşam stili göstermemeleri, psödonörolojik belirtilerin sık görülmesi  ile ayırıcı tanıya gidilir.
Hastalığın Klinik Seyri Nasıl?
Genel olarak bir psikiyatriste muayene için gelen  hipokondriak hasta yıllardan beri hastalığı bir yaşam biçimi durumuna sokmuş bir  kişidir. Toplum ve aile içinde bu hastalar evham hastaları olarak tanınır.  Zamanla yakınları hastadan yılarlar ve bıkarlar. Bu da hastanın hastalığa daha  çok sarılmasında rol oynar.
Sosyoekonomik durum iyiyse, tedaviye cevap veren  anksiyete veya depresif bozukluk varsa, semptomlar birden ortaya çıkmışsa, eşlik  eden kişilik bozukluğu yoksa prognoz iyidir.
Tedavi Prensipleri Nedir?
1.Bu hastalar öncelikle çok iyi muayeneden geçirilmeli  ve organik bir hastalık konusunda hekimin kuşkusu kalmamalıdır.
2. Hastaya hastalığın açıklanması son derece  önemlidir.
3. Hastaya hastalık kuşkusu verecek ilaç  yazılmamalıdır.
4. Hastaya hekim hekim dolaştığı takdirde  rahatsızlığının uzayabileceği anlatılmalıdır.
5. Hastanın mutlaka çalışmasının, ya da çeşitli  uğraşlarının olması gerektiği öğretilmelidir
6. Hastalara, yakınmalarının ve hastalık belirtilerinin  artması ile günlük yaşam olayları arasında bağ kurması öğretilir.
Etiketler:
Manşet,
sağlıklı yaşam
Related Posts
 


 
 
 
 
 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder